yok yahu alakası yok. tam sadık okuyucular edinmiştim ki mastır yapma gafletinde bulundum! tabii ya, senin neyine, mezun olalı neredeyse 14 yıl omuş, sen kalk mastır yap!
özel hayatım göçtü, mesleki yaşam da etkilendi, işe ayırıp para kazanacağım zamanı öğrenciliğe ayırmak zorunda kaldım. eee baba da yok ki, yeniden öğrenci bebesi olan kızına baksın... tabii bundan en çok blogum hasar aldı, yanına uğramaz oldum!
ama neyse ki, yazılarımı yeni keşfetmiş bir okuyucunun yorumları beni accık dürttü. huuu blogçu, silkin ve kendine gel demedi tabii. ama yorum yapması bile "aaa benim cici bir blogum varmış" dememe yol açtı. elleri dert görmesin okuycumun (gerçi her yorumun altına kendi blogunun linkini kondurması, azıcık reklam kokuyopr gibi, ama o kadar kusur kadı kızında da olurmuş. ben de boş durmadım, onun bloguna reklam kondurdum. he he...
şimdi belki merak edenler çıkacaktır (tabii, hala okuycum var da, bir de aralarından meraklısı çıkacak. aloo, dünya'dan zibi'ye, uyan uyan! aaa bozmayın beni yahu, varsayımlardan yola çıkayım izninizle) ee ne oldu mastır diye. bir şey olduğu yok, dersler bitti, bu sene tez aşamasındayım. ama durum feci. 15 sayfa edebi dergi tadına bir şeyler yazdım, bir de tez hocamın sarkastik yorumlarına mazhar oldum, yani anlayacağınız az gittim uz gittim, bir arpa boyu yol gittim. bit bile benden çok yol alırdı bunca zamandır.
neyse efem, tezden bunaldıkça şuraya bir göz atmaya söz vermiyorum, ama umuyorum, hayaller kuruyorum ki, yeniden yazmaya başlayayım, eski okur kitlem de beni affedip tekrar okumaya başlar diye hayallerimin kare kökünü alıp parçalıyorum.
umarım; bir gün...
not: fotoğrafın alakası yok, ama bahar yorgunu okuyucuları imrendirsin diye koydum...