yolun sonuna mı geldik a sevdiceğim?
16 yıldır kahrını çektin, yeter mi diyor bedenin gayrı? tatlı yüzüne her baktığımda yorgunluğunu görüyorum güzel gözlerinde, vakit geldiğinde izin ver gideyim dercesine bakıyorlar. biliyorum alaca yarim, hakkım yok kal demeye, bahşettiğin onca yılın hatrı var, mahçubum, seni ihmal ettiğim her dakika için, pişman değilim, ama mahçubum, yalan yok, eşini senden çok sevmiştim, ama onun gidişiyle sen de yalnızlığın dibine vurdun , ben de. kabul, sen benden bir parça daha...
ama yüz çevirmedik, sokulduk birbirimize, artık başbaşayız dedik, kader dedik, paylaştık yalnızlıklarımızı paralel bir evrende. üç yıldır can ciğer olduk. tamam, hiç bir zaman onun gibi yolumu gözlemedin, olsun, sen de böylesin dedim. eve geldiğimde başını kaldıırıp bakmadığın çok oldu, incinmedim. geceleri usulca sokuldun ya bana, başını avucumun içine yerleştirdin mırıl mırıl... uykum kaçar oldu sen gelmeyince alacam.
biliyorum bir tanem, az dilim varmıyor, ne olur biraz daha kal demeye.
gıdını yokladığımda sarkan boynunda kırışıklarının her birini tek tek öpesim var, biliyorum nazlı balım, söz veriyorum sana, bencillik edip seni yaşatmaya çalışmayacağım, acı çektirmeyeceğim sana vakit geldiğinde. eşine yaptığım zalimce yaşatma çabalarına girmeyeceğim, hiç olmazsa sen o işkenceye maruz kalma can yoldaşım.
tümörü temizlediler, ameliyattan toparladın ama saatli bombanın ne zaman harekete geçeceği belirsiz ya, bahşedilen her günün değerini biliyorum alacam.
tedavileri, bakımı düşmanlık bellesen de yüreğinin bir yerinde sen de biliyorsun alacaparem, bir yılcık daha uzuatmak içindi bu eziyet, ne olur alınma bana, kızma!
ama söz veriyorum, kaçınılmaz olan gün kapımızı çaldığında eziyet etmeyeceğim sana, kal demeyeceğim zorla, uzun yelelerini koklayıp elveda diyeceğim, yalnız bıraktığım her gün binlerce özür dileyeceğim, cup'umu benden önce kavuştuğun için, için için kıskanacağım hatta, ama söz sana, acımı göstermeyeceğim, ikimiz için de güçlü olacağım.
söz sana, cup gibi acı çekmeyeceksin!