defalarca mızmızlanmışımdır şu koca şehir yüzünden, buradan gidene kadar da kesilmeyecek bu mızıklanmalarım...
ne yardan geçebiliyorum ne serden! yar hangisi, ser hangisi bilemedim bu lafı edince lakin...
yine böyle karmaşık duyguların içinde debelenirken bakıyorum da, en yakın arkadaşınızla oturmayacağınız bir yakınlıkta oturuyorsunuz iett otobüslerinde tanımadığınız insanlarla... aynı konservenin içinde üst üste yığıldiğı halde birbirine ilişmemeye çalışan sardalyeler gibisiniz! herkes kendi yalnızlığına çekilmiş, kimi kitap okuyor, kimi sağına soluna bakıyor, kimi uyukluyor, bir tanesi da durumu analiz eden bir yazı "blogluyor". zorunlu olmadıkça kimse, diğeriyle iletişimde değil, itinayla kaçınıyor. böylesi kocaman bir kalabalığı birbirine yabancı etmek de büyük başarı!
20 milyonluk bir şehrin ortasında yalnızlığa terk edilmişsin kentli insan!