döndü bana bakıyor. "eee yenilir bir şeyin yok mu?" der gibi. kahroldum, niye bir simitim yoktu ki?
anlaşılan şehir serçesi elmaya yabancılaşmış.
üzülsem mi memnun edemediğime ve şehir serçelerin meyveye yabancılaştığına, ya da sevinsem mi böyle zeki bir serçeyle karşılaştığıma, bilemedim.
buna bir ilave yapmam gerekiyor:
geçen gün parkta iki serçenin kıyasıya bir ekmek parçasını kapmaya çalıştığını gördüm, yaklaştığımda dört serçe oluverdiler, o zaman gördüm ki o deli gibi kapmaya çalıştıkları ekmek parçasının şu solucan şeklindeki fıstık çereziymiş meğer.
ama artık yeter diyor ve nezdinizde tüm serçe familyasına sesleniyorum: böyle sağlıksız beslenme ile zaten bir senecik süren o kısa ömrünüzü daha da kısaltıyorsunuz, haberiniz olsun.
hem benim etçil oğluşlarım bile deli gibi meyve seviyor, haberiniz olsun.
bu da size kapak mı ne olur, o kuş aklınızla (karga ve kuzgunun kuş olduğunu ve yunuslarla birlikte hayvanlar aleminin en zeki canlıları olduğunu unutmadan) siz karar verin diyorum! hıh!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder