8 Mart 2008 Cumartesi

dayak

pek severek okuduğum bir gazetenin online versiyonunun sağ tarafında "özlü sözler" bölümü olur ve akıllara durgunluk verici veciz sözleri yayınlarlar orada. genellikle sarkastiktir, sözü söyleyenle de sözün kendisiyle de "başak" geçer ve sizi epey güldürürken de düşüncelere gark eder.
ancak tesadüfidir, yani aynı sayfayı açsanız bile sağ yanda aynı veciz sözle karşılaşma ihtimaliniz düşüktür, lakin başka bir sayfada tekrar karşısına çıkabilir sürpriz yaparak.
hani kutlanan günleri sevmem, ama yine de güne uygun bir söze denk gelince, bu sabah gazeteyi okurken, sizlerle paylaşmadan kendimi alamadım:
ÖZLÜ SÖZ #235
"Öyle dövüyordu ki, her defasında doktora gidiyordum. Birkaç kez burnum kırıldı. Ağlıyordum. Darbelerinden çok, kurduğu cümleler kalbimi kırıyordu. Ben ona kötü bir şey söylemeye bile kıyamazken, o bana 'Yakında ölürsün,' diyordu."
Karısı Gisele S.'den her gün dayak yediği için canından bezen Alman Manfred S. yakınıyor.
genellikle takdir ederim o köşenin hazırlayıcsını, onikiden şak diye tutturan cümleler seçer, ancak bunu anlayamadım. evet, günün anlamına pek uyar gibi görünüyordu, ama dayak yiyen bir erkek, dayağı atansa o adamın karısı.
eee?
dayağı erkeğin yemesi ve bunu şikayet etmesinde sarkazmı oluşturabilecek bir sebep göremedim ben, bilemiyorum belki de günün anlam ve ehemmiyetine yaraşırcasına ailedeki işe yaramaz bir erkeğin neden olduğu borçları ödemek zorunda olduğumdan mı göremiyorum sarkastik yönünü nedir...
sahi ben bu yazıyı şimdi niye yazdım?

neyse, meraklısına birde böyle haberler var!

Hiç yorum yok: