13 Aralık 2010 Pazartesi

ulen hovarda

aha buyur! hani bir seneyi geçkindir artık haberleşmiyordun bu haspayla?! bu ne bu? bir de "biliyorum düşünmemem lazım ama sıkça düşünüyorum seni"ler neyin nesi mailinin sonunda?
tam buldum sanıyorsun doğru insanı, iki yıllık birlikteliğin sonunda bile böyle hiyarlıklar yapabiliyor!
şimdi kafana fırlatsam şu maili bin tane tatlı yalanla kandıracaksın. kesin somut bir delil yok ya ortada, ihanetini belgeleyen! oh!!! arkadaşça yazdım ben onu diyerek sıyrılacaksın, ben de tatlı diline yenik düşeceğim sonunda...
ama bu paranoya ile de yaşanmaz ki anacım!
sonra da, eee karşına çıkacak adam çok mu iyi olacak bundan, başka neyinden şikayet ediyorsun ki diyerek oturuyorsun poponun üzerine. korkaklık mı? yok yahu, fazlaca kurbağa öpmüş olmanın bıkkınlığı! yok işte prense dönüşecek olanı, otur aşağı bu kurbağayla! Nasılsa karşına çıkacak olan da yine kurbağagilya mensubu olacak, en az hasarlısını buldun, çok dırdırlanma diye nasihatlarla tutuyorum kendimi.

ama salak yerine konmak da koyuyor biraz be anacım... şimdilik, biraz!

Hiç yorum yok: