24 Ağustos 2013 Cumartesi

sokak köpeği

yaklaşık bir aydır bir sokak köpeği evime kapak attı. 
kapa atmak ne demek, adam dağdan geldi, bağdakine musallat konumuna geldi. 

moda sahiline benim bıdığı gezdirmeye çıktığım bir sabah rastladık ona. benimki buna feci tutuldu hemencecik. ya evet, benno biseksüel bir seksüel, sormayın: dişi erkek, ne varsa asılıyor. işte bu güzel çocuğa da asıldı.  bir iki gün böyle oynuyorlar, eğleşiyorlar derken, yahu bu çocuğu niye geçici olarak barındırmıyorum, yuvalandırır, sokak hayatından kurtarırım diyerek ulvi duygular içinde eve getirdim. 
başlarda da herşey günlük gülistanlıktı. sizinki -geçici de olsa- "ev"lenmiş olmanın mesutluğu içinde pek bir cici, pek bir tatlı!

henüz bir yaşını doldurmamış, sibirya-golden-labrador kırması yakışıklı bir velet. fotoğrafından da anlayacağınız gibi, bir göreni kendine bir daha hayran bırakıyor. yollarda "ayyyy gözlerine baaaak!" figan feryatlarını her işittiğimde bir lira alsam, çocuğun mama masrafı çıkardı. maması da masraf hani! benim oğlanın üç ayda yediğini iki haftada tüketiyor obur herif. 
lakin iki hafta geçer geçmez, bunun huyu suyu ortaya çıkmaya başladı. acaba, özgürlüğünden verdiği ödün müdür bu huysuzluk diye düşünürken, veterinerimiz, kendine güveni geldi diye açıkladı durumu. vay! küçük beyimiz bir güvenir oldu ki kendine sormayın! 
kedi kovalamaya benno'yla hemen başladı. hadi masum bir kovalamaca diyordum buna. ama ara sıra yatıya gelen, ve sokakların azılısı bonbon efendi'den (ki bu çocuk ayrıca uzun uzun anlatılmayı hakedecek kadar evlere şenlik bir sokak haytası!) bütün kötü huyları hiç vakit kaybetmeden kaptı: bisikletli, motorsikletli ve araba kovalama! bir de güçlü bir hayvan! tutabilene aşk olsun! mecburen. şu lanet boğma tasmalardan aldım, ama ona bile gücü yetiyor. 
son marifeti de onu başkalarına havlarken tuttuğum için bana diş atması! 
evet evet, tam bir dominantlık savaşı başladı. 

her yere ilan vermeme rağmen de, henüz hiç bir yerden evlat edinmek isteyen çıkmadı. zaten bu huysuzlukla kim alır bunu, onu da bilmiyorum. 
eşek sıpasına kızıyorum, bağırıyorum ama eve gidince de bağrıma basıyorum. evde tam bir melek domuz kafalı danacık! 

onu nasıl eğitebilirim diye bulduğum bütün köpek eğitim sitelerini hatmettim. bu gidişle bu çocuk yüzünden ya çok iyi bir köpek eğitimcisi olup çıkacağım, ya da gazetelere, köpeği tarafından yenilen kadın olarak haber olacağım. 

bu mevzuda altı ayrı yerli eğitimciye mail attım, cevap vermeye tenezzül eden iki tanesi ancak para kazanma derdinde. anlaşıldı, bizim yabancı bir eğitimciye danışmamız lazım. 

hadi bana şans dileyin; bütün zorluklarına rağmen bu çocuğu sokağa geri göndermek istemiyorum.  

Hiç yorum yok: