eskiden, tatilin bitimine doğru sevinir, yeniden işe başlayacağım günü iple çeker olurdum, e seviyorum ne de olsa öğretmeyi. ama olay sadece öğretmek de değil, öğretirken de yığınla şey öğreniyorum. öğrettiğim konuların zenginleşmesi de var bunu içinde, ama en çok öğrencilerimin kendisinden öğreniyorum! genç, capcanlı, zehir gibi zihinlere ders vermenin ayrı bir tat olduğunu düşünüyorum. bazen öyle bir argümanla karşı çıkıyorlar ki, kalakalıyorum. ben nasıl göremedim bunu diyerek, geri adım atıyorum. evet ya, neden olmasın! haklsınız demekten başka bir şey kalmıyor. zaten öyle sınıflarda hep ifade ediyorum bu sözümü, ben size bir öğretiyorsam, sizden iki öğreniyorum, ben kardayım diye. hazır cevap bir öğrencim bir defasında, eee o zaman asıl bize maaş vermeleri lazım demişti. siz de haklısınız diyebilmiştim ancak.
eskiden sevinirdim tatilden dönüşlerimi.
şimdi?
yoruldum sanırım. iki adet köpeğin varlığı. son yıllarda üst üste başıma gelen talihsizlikler yordu. öğrencilerle olmayı sevsem de, artık onca yolu gitmek, sınav hazırlamak ve okumak, notlarla boğuşmak, not için dilenen o çok "çocuk" öğrencilere şaşmak, yani. bütün o angaryalarla uğraşmak istemiyorum. evimde oturup, köpeklerimle vakit geçirmek yetiyor.
ah evet, ben emekli olmak istiyorum sanırım.
yaşlandım mı ne!?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder