nasıl da severim kalabalık bir barda oturup kitap okumayı. etrafımda olan biteni gözler, arada bir seyler karalar, yeniden okuduğum mecmuaya dönerim. hem yalnızımdır, kendi dünyamda, hem de etrafımda olup biteni gözlemleyerek kalabalığın bir parçası olur, bir nevi aralarına karışırım. ama yine de onlardan olmam. arada bir garsonlarla ya da barmenle bir iki laf değiş tokuş eder, yeniden yalnızlığıma dönerim. işte öyle hoş bir tad bırakır bar taburesindeki maceralarım.
ama bu akşam, bu akşam bir tuhafım. gazeteleri arşınladım, kitabıma sığındım, hatta chomsky'nin son söyleşisini yudumladım rakımın yanında, yok kesmedi...
başka türlü bir şey benim istediğim bu akşam.
"başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava.."
bir dost, sıcacık bir gülümseme, dostça bir sarılış için krallığımı veresim var sanki...
yok yok, pek depresif kokuyor benim bu ruh hallerim bu akşam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder