14 Şubat 2012 Salı

tüketin tüketmeyin

nedir bu tüketim manyaklığıyla icat edilmiş günlerden çektiğimiz azizim? birileri çıkıp "aha size nine günü!" diyor, biz de dükkanlara koşturup ninemize iç donları alıyoruz. kimse de demiyor, yahu benim nine tahtaliköy'e direk çakalı yarım asır oldu, ne edeceğim ben bu iç donu diye! amaç ne de olsa tüketim! kolayını bulsalar 365 günün her bir tanesini evirip çevirip nane ya da kekik günü mahiyetinde ot ve de b.. günü diye yedirecekler de, liberal ekonomi uzmanları ve de buna yön veren cemaat-i ahali kim oluyorsa, onlar bile -az da olsa- mantık sahibi, papazın her gün pilav yemediği gibi hoca da her gün bulgur yemeyecektir! hele ki haham ikisini de yemeyecektir diyerek bu tüketim günlerini çok da abartmıyorlar..
 
ama normal midir azizim bu halktaki bu tüketme arzusu? ille de tüketeceksen, gelecek nesillerin eline kalacak bu dünyayı tüketme güzel kardeşim! sen böyle manasız günlerde hababam aldıkça olan ona oluyor. tabii sen uslu ol ve diğer günlerde de alma bir zahmet!

tüketim deyince aklıma geçenlerde guy fawkes üzerine okuduğum bir makale geldi. guy fawkes senin de pek tabii bildiğin (bilmiyorsan da çaktırma ve gugılla) şu 5 Kasım kutlamalarının meclis bombalamaya çalışan terörist kahramanı. neyse işte filmde (v for vendetta) da kullanılan bu guy fawkes çizgilerini taşıyan maske de occupy hareketinin simgesi haline gelmiş vaziyette. lakin gel gör ki sermaye karşıtı bu hareketin simgesi olan maske her alındığında filmin yapımcısının servetine epey "sermaye" kattığı kesin...

ne diyeyim, valentin amcanın ruhu şaad olsun! bileydi adının böyle maymun edileceğini, yasaya karşı gelip evlendirir miydi yasaklı askerleri acep?

Hiç yorum yok: