7 Kasım 2012 Çarşamba

Instagram ya da nasıl gelin güvey fotomodel olunur...

epeydir şu fotoğraf sitesine müptela olmuş vaziyetteyim. hatta tablet bilgisayarım üzerinden app'ini de indirdim, hababam fotoğraf çekip yüklüyorum. elbette şimdi değerli okuyucuma bu siteden aldığım keyif ve neşeyi anlatmak değil bu yazımın amacı. yok yok. ben asıl, değerli okuyucum için yemeyip içmeyip, oradaki insanların enteresan yaklaşımını didiklemek istiyorum. tabii ki bu sitenin/aplikasyonun amacı  aile, arkadaş vs ile kolay fotoğraf paylaşımını sağlamak. ama her ne hikmetse, explore sayfasını dolaştığımda hep benzer türde fotoğraf paylaşımcılarının resimlerini görüyorum: kendini reklam malzemesi yapan genç kadınlar. arada yeni yetme erkekler de bu kervana katılıyor, ama ağırlık hemcinslerimde. üstelik çoğu da model bile değil. ve nasıl oluyorsa sabah kalktığı andan yatana kadar kendini nesneleştirmiş olduğu resimlerle dolu profilleri var. kim olduğu belirsiz insanların özel hayatlarının nasıl bir ilgi unsuru olabileceğini düşünüyorlar ki?! ve bu kişilerin takipçi sayısına bakıyorum, binlerin, onbirlerin ve abartısız, bazılarının yüzbinlerin çok üzerinde takipçisi olabiliyor. yani amaç çoktan eş, dost, akraba ile fotoğraf paylaşımını aşmış, bir nevi "selibriti", "ünlü" olma derdine dönüşmüş vaziyette. 
galiba facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinin başlattığı bir deformasyon bu. özel hayatını olabildiğince geniş kitlelere deşifre etme ihtiyacı. çünkü 
bir yandan özel hayatımız kalmadı, internet üzerinden izlenebilir olduk diye ver yansın eden evhamlı bir kitle ve diğer yanda bunun tam tersi, kendini olabildiğince ifşa edenler! 
hani artık ürettiği ile değil, sadece kendi olmakla bir ürüne dönüşüm var burada. hepsi birer paris hilton olma gayretine girmiş minik pariscikler. 
bu beni niye mi dürtüyor? 
tamam, bu günümüz medya araçlarının sağladığı global iletişim muhakkak. aslında ona diyeceğim bir şey yok. kendisi bir değer üretemiyorsa bu açlığını kendisini nesneleştirerek ortaya koyabilir. onun tercihi. benim derdim, bu programın/aplikasyonun, yani bu resimleri seçen hangi mercii ise, ağırlığı bu minik parislere veriyor olması. explore sayfasına girdiğimde, ben kendim gibi fotoğrafçılık için fotoğraf üretenlerin eserlerini de eşit ağırlıklı olarak görmek istiyorum. 
hepsi bu! 
çok şey istemiyorum değil mi?


Hiç yorum yok: