23 Haziran 2018 Cumartesi

- kopyacısın!

final sınavındayız, sınav tam başladı, bir kız öğrencim sınıfa geldiği gibi, en arkalara çok çalışkan bir öğrencinin arkasına geçiverdi. dönem boyunca hayli notları kötü olan bir öğrenci olduğu için elbette dikkatimi çekti bu. ama tesadüftür diye üzerinde durmadım önce.
sonra sınav süresince baktım. o çalışkan öğrenci de eğik oturuyor, kağıdı olduğu gibi görünüyor arka sıradan. hani kötü bir niyet olmayabilir, ama ister istemez dikkat çekiyordu.
ikinci vize sınavını da, küçük bir sınıfta yapmak zorunda kalmıştım, bu kızımız bu sefer yakın arkadaşıyla dip dibe oturuyordu.
biriniz yer değiştirsin, orası çok kalabalık dediğimde, bunun arkadaşı, çok kötü hissettiriyorsunuz diyerek tepki göstermişti. çok şaşırmıştım o tepkiye.
ikisi de bayağı da sevdiğim kızlardı ikisi de. neşeli, bıcır bıcır şeyler. hislerimizin de karşılıklı olduğunu düşünmüştüm.
ben de bunun üzerine, aslında çok da onların dibinde oturmayan, ama diğer kızın tepkisi yüzünden karizmayı çizdirmemek uğruna başka bir erkek öğrenciye yerini değiştirmesini rica etmek zorunda kalmıştım.

tabii şimdi tekrar tepki alacağımı öngördüğüm için, hiç uğraşmayayım dedim.
yine de dayanamadım, ve öndeki çalışkan öğrenciye yerini değiştirmesini söyledim.
itirazsız kalktı. ama bizim arkadaki zilli bayağı sesli burnundan nefes alarak homurdandı, sandalyesini oynattı. öndeki öğrenciler dönüp baktı.
içimden beş la havle çekip, ses etmeden gittim.
 
sınavın sonuna doğru geldiğimizde, öğrenciler artık birer birer kağıtları vererek çıkıyor.
aslında bir şey söylemeyi düşünmüyordum, ama tam bu kızımız çıkarken ben de kapının önüne doğru yürüyordum, fırsat bilip arkasından gittim. sınıfın hemen dışında 
- beğendiniz mi bu yaptığınızı?
diye sordum.
hiç lafını sakınmadı
- asıl siz beğendiniz mi yaptığınızı?!
- ne yapmışım ben?
- insanlara kopyacı muamelesi yapıyorsunuz.
- ne diyorsunuz size yahu? sınavda öğrencinin yerini değiştirmek en temel haklarımdan biridir
- ben haktan değil, insanlıktan bahsediyorum!
sesi titremişti. ben bir şey diyemeden de gitmişti.
 
dona kalmıştım. bak şu terbiyesize! değil kendi öğrenciliğimde, şimdi olsa, hocama böyle bir laf etmeye cesaret edeceğim? mümkün mü!
çok içerlemiştim o zaman.
 
ama çocuk haklıydı! hiç insani bir şey değildi yaptığım. bir hocam bana yapsa bunu, sessiz sedasız kalkar, elbette yer değiştirirdim.
ama içten içe de gönül koymaz mıydım? hoca bana güvenmedi diye üzülmez, sınava konsantrasyonum gitmez miydi? hem de nasıl keyfim kaçardı!
çocuğun tepkisi belli ki bundandı. ona güvenmemiştim!
aşırı hassas bir çocuk olmalı ki, bana göre son derece basit olan bu yer değiştirme hadisesi onda böyle derin bir yara açabilmişti.
açmış olmalı; yoksa niye böyle sert tepki göstersin.
 
ama öğreniyorum ben de işte. hatalar bizlere mahsus değil mi?
 
not: bu arada, her zamankinden iyi not almıştı çocuk.
not2: bu yazdığımı ona mail olarak göndereceğim. bakalım cevap gelecek mi...

Hiç yorum yok: