15 Kasım 2006 Çarşamba

beklenmek güzel şey beyav

Akşamları geç saatte ders olunca, eve dönmek tam bir eziyet, üstelik altınızda bir araba yoksa, daha bir şenlikli. Ama insan aktarmalı maktarmalı, geç de olsa bir şekilde varıyor evim güzel evim taraflarına.
Dün akşam ders gereçleri çok olunca toparlanmak da zor da oldu, kaldım mı iyice geçe! Öfleye pöfleye yokuşu çıktım ki kadar ağlarını çorap yapmış sürpriz şeklinde beni bekliyor: Evime giden direkt bir otobüs varıyor durağa!
O sevinçle kendimi tutamayıp şoföre "Nasıl oldu da bu saate kaldınız, olmazdı bu saatlerde" diyorum.
Şoför de gayet rahat: "ee sizi bekledik" diye cevap vermesin mi!
Hani adam yanlış anlamasa, sarılıp kucaklayacağım. Ama sonra olacakları gözüme kestiremediğim için "Yuppi" demekle yetinip boş bir yere oturuyorum bahtiyar bir halde.
Yine de inerken dayanamıyorum, öğrencilerime dağıttığım minik çikolatalardan ikram edip teşekkür ediyorum: "Ne iyi ettiniz de beklediniz!"
"Ha, hö?" diyor şoför, belli ki benim aceleyle yuvarladığım cümleyi anlamadı, üstelik çikolatayı da belki zehirlidir endişesiyle atacak ben indikten sonra, ama kimin umurunda, ben bugünlük minik hediyemi almışım, evime gidiyorum sevindirik hallerde.

Hiç yorum yok: