Çok yakın bir arkadaşım evleniyor! Biliyorum maalesf, çok dil döktüm yapmasın bir hata diye ama dinletemedim. Üstelik Alamanın tekini başımıza enişte diye getirdi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de benden düğün yemeğinde konuşma yap diye tutturdu!
Çaresiz boyun eğdim, arada bunca yıllığın dostluğu var ne de olsa!
Oturdum konuşma yazısının başına... ne yazsam ne yazsam diye kara kara düşünmeye başladım. Bir tarafta tüm aile efradı, bir tarafta arkadaşlar, hani eğlencelik olsun, ama cıvımasın.
Sonra kızcağız tüm akraba karşısında mahcup düşer, hani tanımıyorum, bu kamber de nereden çıktı da diyemez orada...
Tabii ben yazmaya koyulunca anılarım depreşti...Biz bunla üniversite yıllarından tanışırız, başına feci musallat olmuşum, gel arkadaş olacaz diye, bu da napsın, eh olalım bari demiş! Zilli, sanki benden iyi arkadaş bulacak! Bulamadı zaten!
Off neyse ki blogumu okumuyor, okusa var ya, yandım keten helva!
Hey gidi hey, gizli bahçelerde zil zurna oluşlarımız, ilk sevgiliyi kutlayışlarımız, evlenmeler, boşanmalar, ağlaşmalar, bebeler (tamam, bir tane oldu, o da onun... ne yapalım, bize nasip değilmiş. Gerçi gel yapalım diyen de oldu zamanında ya neyse...) bugün gibi gözümde canlandı...
Yahu şimdi ne vardı hatunu everecek! Arkadaşsız kalacağım yok yere!
Of of, bırakayım ben yazıyı da iki tek atayım, sonra bakar bir şeyler karalarız elbet...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder