6 Nisan 2008 Pazar

sosyal sigortalar yasa tasarısı

evde işler yığılmış, okunacak bir sürü metin var, dışarıda hava rezalet, böyle bir pazar gününde ne yapılır, işten hangi haklı gerekçeyle kaçılır diye düşünürken imdadıma herkese sağlık ve güvenli gelecek platformunun düzenlediği sosyal sigortalar ve genel sağlık yasa tasarısı'na "dur de" mitingi yetişti.

bıraktım tüm okuma işlerini kenara, aldım kameramı, yollandım buluşma noktasına.

oh oh, mahşer kalabalığı oratalık, blogumu
okuyanlar bilir, en son kyoto'yu imzala mitingine gitmiştim, ama oradaki kalabalık, bunun yanında devede kulak kadardı.
eh, ne de olsa bu yakın geleceği kapsayan, daha somut bir sorun.
çevre gibi soyut değil, gerçi son zamanlarda buzulların erimesi, türlerin tükenmesi bir hayli somut göstergeler olsa da, kişinin çalışacağı 9000 gün kadar da yakın değil...

ama zaten mitinge gelenlerin çevreyle pek bir alakları yoktu, suyun
u içen yere atıyordu pet şişesini, elindeki kağıdı, yırtılmış ucuz yağmurluklarını.

ama diğer yandan, çoluğunu çocuğunu kapan da oradaydı, kucakta taşınan bücürler, henüz arabasında seyahat edenler, bayrağını zor taşayanlar, mitingi panayır gibi gören bıcırlar, hepsinden vardı.

bir parça daha büyükleri de vardı, bir
parça dediysek de, bir kaç yaş değil, on yaş kadar büyükleri, liseli gençlikler.

itiraf etmeliyim, adlarını ilk kez duyduğum sivil insiyatifleri görmüş oldum
böylece.

ama haklı olarak oradalar, ne de olsa yasa tasarısı geçerse, etkilenecek olan nesil onlarınki.
sanırım bu mitinge
katılmak en çok onların hakkı ve sorumluluğndaydı, ama bunu düşününce azınlıkta kalıyorlardı. ama yine de, az da olsalar, insanın içine umut serpiyorlardı, ya onlar da olmasaydı?



ama tabii gençlere taş çıkarmak isteyen yaşlılarımız da eksik değillerdi. bir ayağım çukurda, yaş yetmiş iş bitmiş mavalını kulak arkası etmiş, almış eline dövizini, tın tın tutmuş miting yolunu.
ama tabii o kadar yürüyüş, ayakta dikiliş yormuş, acıktırmış. bu
teyzecik de çökmüş kenara hem dinleniyor, hem de evden getirdiklerini mideye indiriyordu ki, ben papparazzi gibi peydah oldum. ama yine de beni görünce gülerek poz verdi hemen.

amca da yorulmuş olmalı, ama o pek hoşlanmadı kendisini resimlememden, hadi çocuğum, çekecek başka bir şey mi bulamadın der gibi baktı.

galiba mitingde en çok hoşuma giden, bu iki hanımın karikatür dergilerinden kesip büyüttükleri dövizleri oldu, hele çekeyim diye göstere göstere yürümeleri ve hemen tatlı tatlı gülümsemeleri ayrı bir sempati yarattı. valla utanmasam kendilerini miting güzeli seçip, yakalarına rozeti iliştirecektim.

ben mi ne yaptım? ne yapabilirim, tüm yürüyüş gruplarını dolaşıp papparazzi gibi fotoğraflarımı çektikten sonra döndüm en başa, kaptım eğitimsen'in dövizlerinden birini, yürüyüş boyunca da onların yanında yürüdüm, bolca slogan attım, bağırdım, güzelce ıslandım ve yürüyüş biter bitmez de üşüdüğümden eve damladım.
ohh bir de yazıyı yazarak işten güçten kaçtım, daha ne olsun?!

Hiç yorum yok: