başlığı cümle halinde yazdığımda hakaret gibi duruyor, ama kardeşim eğri oturalım düz konuşalım: ne yani yalan mı, insan evladı tam bir sürü hayyanı gibi davranmıyor mu?
köpekleri daha iyi anlamaya çalışma gayretiyle elime geçen her kaynağı okurken etrafıma baktığımda aslında köpekler için anlatılan pek çok şeyin insan üzerine de oturduğunu görünce, şöyle bir "hayda"yı seslice düşündüm.
ohooo, güzel kardeşim, bu dediğin yeni bir şey değil ki, zaten insanın sürü halinde yaşadığı bilinen bir olgu diyerek karşı çıkacaklar olabilir. ben de, ey ahali, amerika'yı ben keşfettim demiyorum ki! sadece bazı çok basit gerçekleri insan bilse de ancak birebir bu kadar net görünce, gerçek manada algılıyor demeye çalışıyorum. işte o çok taze şaşkınlığımı paylaşmak benim derdim.
neyse, konumuza dönecek olursak, mesela köpeklerde bir alpha kuçu olur, o karar verir kimin ne yapacağına. hadi buyrun, bizim de yok mu alphaların alphası, en bi ana alpha! bazısını seçimle başımıza getiririz, bazısı totaliter hal ve tavırla, zorla alphalığını ilan eder.
yolda giderken alpha her zaman yol önceliği ister, önüne gelene hırlar. hahahaha, buyur trafiğin haline bak, ya da en basitinden istiklal ya da bahariye gibi kalabalık caddelerde yürümeye kalk, bir sürü alpha hırlayıp durur. yol önceliği ondadır, onda olmazsa alphalığı sarsılır.
en iyi yiyecek, en iyi eşya onundur, paylaşmak istemez ve bunun için savaşır.
ve her sürü hayvanı gibi de yalnız kalamaz, ille de ait olmalıdır bir yerlere. zaten bu aidiyet duygusuyla kendini bir alphanın yönetimine bırakır. sürünün güvenliği, yemek ya da yer bulma gibi sorumlulukları ona bırakıp basit bir köpek olmak ister.
ee bunu fark ettim de, başım göğe mi erdi?! yok valla, bir yere erdiği merdiği yok, hala aynı sürünün içinde kendi minik sürümün alphası olmaya gayret ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder