ansızın, bir filmin ortasında, bir ödev okurken, yağmur yağarken düşüyorsun aklıma. önce aldırmıyorum, savuştuyorum varlığını, ama öyle bir yer ederek geliyorsun ki istemsiz resmine gidiyor gözüm ve gidiyor yüreğim, acıyor bıraktığın boşluk.
öyle sızlıyor ki o boşluk bütün gece sızan yağmur dolduramıyor, gece dolduramıyor, kalıyorum öylecene, resmine sarılmış bir halde.
kediler bile meraklanıyor, dolanıyorlar etrafımda, biri burnuyla itiyor yüzümü, diğeri patisyle dokunuyor, anlar gibi seni andığımı. eşlik edeceklermiş gibi ağıtıma.
biliyorum daha çok sızlayacak yokluğun, hep o acaba kalacak dilimde. kalsaydım o gece, götürseydim ertesi gün kendim seni doktora, değişen bir şey olur muydu diye.
biliyorum daha çok sarılıp resmine ağıtlar düzeceğim, tontonum diye sızlanacağım.
ve hiç geçmeyecek gibi bıraktığın o boşluk, hiç dolmayacak gibi...
ben seni hep özleyeceğim be tontonum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder