12 Şubat 2010 Cuma

solitarily

yalnız yaşamanın son aylarındayım, keyiflerini çıkartıyorum. yok bu giriş polyanaca oldu, başka bir giriş deneyeyim.
evde kediden başka bekleyen yok, niye döneyim dediğim akşamlardan biri. - hah bu oldu!- son bir aydır da bir gün bile ara vermeden tezimle yatmış, tezimle kalkmış, üstelik bugün tez hocamla buluşmamdan da mini mini tez bebeleriyle (meali: övgülerle) dönmüşüm, hadi çal felekten bir akşam, teze de yarın devam edersin dedim kendime ve telepatik olarak evde bekleyen kedime de tabii. ooo öyle izinsiz gitmem bir yere, haspam 14 buçuğu devirdi, insan yaşıyla ninem sayılır, hörmetler!

ama ne yapmalı? evde oturmak istemiyorum, ev ortamını göresim yok, zaten bir aydır dört duvarın ve bilgisayar ekranımın rengini ezbere tersten sayabilecek durumdayım.

bir kaç arkadaşımı aradım, ama ben gibi tez özürlüsü yok ki aralarında, herkes progamını vakitlice yapmış, bir yerlerde eğleniyor. herkes dediğim, aslında bir kaç kişiyi aradım ancak, şimdi tüm arkadaş listemi önüme koyup da aramış gibi konuşmayayım.
eee eve de dönmek istemiyorum kös kös!? ne yapayım?
ben de ne yaptım, şimdiye değin hiç yalnız gitmediğim, ama dostlarla bir aradayken anadolu yakasında dışarıda bulunduğumda genellikle gittiğim bara kapağı attım. oturur oturmaz da (ohh 3g sağolsun) blog yazmaya başladım.
ne yapıyorum peki kardeşim ben burada? SOSYALLEŞİYORUM! :))

Hiç yorum yok: