şu koca kentin iğrenç yönlerinden biri de bu!
canavar mavi minibüsler tarafından az kala çiğnenme tehlikesi atlatmayan var mı? son olay çok şaşırtıcı değil, evet çok acı, on altı yaşındaki öğrencinin ölümü, ama ülkemizdeki genel kuıral da bu, ille de bir ölüm olması gerekiyor, birilerinin feci halde canı yanması gerekiyor ki ilgi o alana yönelsin ve belki bu sayede az da olsa bir şeyler yapılsın. çoğu zaman bu da yetmiyor, medyanın ilgisi kaybolduğu anda herşey eskiye dönüyor (bknz 99 depremi).
deli gibi kullanan minibüsçüleri suçlama yüzeyselliğinde kalmamak gerekiyor. elbette bu bir sistem sorunu. minibüsçünün deli gibi araç kullanmasına izin veren, ona gerekli cezaları kesmeyen polis, bu konudaki yaptırımları maksimuıma çıkarmayan bürokrat ve yasaları çıkarıp da uygulamasını boşveren siyasetçinin suçu minibüsçünün suçundan büyük. bence!
dört şeritlik yolu altı şerite çıkarabilen, ve bu altı şeridin bir sağına bir soluna yolculuk edecek kadar direksiyon kıran şoförleri seyreden polisleri gördükçe, bu deli minibüsçülere kızamıyorum.
gelin görün ki, medya bir kaç gün olay reyting topladığı sürece, haberin üzerine gidecek, minibüsçüler tüh kaka ilan edilecek, sonra ilgi sönecek, belki münferit olayın suçlusu bir kaç yıl hüküm yiyecek, ama aynı tas aynı hamam minibüsçüler yine deli gibi araç kullanacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder