6 Ocak 2007 Cumartesi

öğrencilik halleri

Henüz öğrenci olduğum yıllarda cumbalı eski taş bir binada oturuyordum.
Kışın macunu gitmiş pencerelerden esen rüzgar salondan girer öbür cephedeki mutfağın balkonundan çıkar, bir de bana kuzeyden selam çakardı.

Yeni eşya almaya para ne gezer! Şuradan buradan bulunmuş ya da eskiciden sıkı pazarlıklar sonucu alınmış eşyalarla idare ederdim. Ama onları bir de güzel boyardım çeşit çeşit gök mavisine. Arkadaşlar fitil olurdu, bizimkileri de boya diye çağırır dururlardı. Ben de kaptığım gibi Ali Usta'dan fırçayı, yağlı boyayı, sergilerdim marifetimi. Biliyorum marifet değildi bu, ama eli fırça tutmamış bebeler ne bilsin...

O zamanlar karyolam da olmadı hiç. Yatağımı manavdan dilenilmiş portakal kasaları üzerine koymuştum. Kendimi kaybettiğim bir gün, yaylı karyolada olduğumu sanıp yatakta zıplayana kadar da idare etmişlerdi beni. Ama manav da uyarmamıştı ki beni, bunların üzerinde zıplanmaz diye...

Ne şofbenim vardı ne de ocağım, hele çamaşır makinesi bir hayaldi. Bütün bu aletlerin işlevini iki küçük tüp görürdü. Isıtın len banyo ya da çamaşır suyumu ve yemeğimi derdim, onlar da gık demeden koşardı. Hey gidin hey...

Kışın da yapışırdım katalitik sobanın önüne, gaz mı zehirleyecekmiş, ateş mi yakacakmış, kimin umurunda. Bir de önüne tel takmıştım ki, sıcak çay suyum her daim hazırdı. Değmesin kimse keyfime...

Hele parasız kalıp bir saatlik okul yolunu yürüdüğüm günler ne keyifliydi yahu...

Ya serde gençlik vardı, koymuyordu bunların hiç biri ya da geçmişin uzak oluşu, davul misali tatlı geliyor kulağa....

Çünkü ev ararken standartlarımın öyle bir yükselmiş olduğunu gördüm ki, bırakın penceresindeki macunu irdelemeyi, pimapensiz, sıfırlanmamış banyo ve mutfağı olmayan eve alıcı gözle bakmadım dahi... Kalorifer bile kesmedi, kombisini aradım.

Sonra da kalkıyorum, bugünün öğrencilerine bakıp, yok altlarında araba, ellerinde son model telefonlar var, bunların öğrenciliği öğrencilik mi bee diyerek ihtiyar keçiler gibi verip veriştiriyorum...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Şimdiki öğrenciler yataş'ı bilirde, portakal sandığını bilmezler vallaa, doğru dersin. Yeni yuvan da zıp zıpların çok olaa...