14 Eylül 2012 Cuma

doğum günü hediyesi olarak dolandırılmaca

az evvel telefonum çaldı, konuşan gayet kibar bir bey, bilmem hangi karakolun baş komiseriymiş.
diyaloğumuzu aynen aktarıyorum:
~ buyrun, konu nedir?
- siz telefonun sahibi mı oluyorsunuz?
~ yok değilim.
- telefonun sahibiyle görüşebilir miyim?
~ maalesef, iki gün önce sizlere ömür. 
karşı tarafta önce kısa bir afallama, ama hemen ardından:
- aaa, başınız sağolsun, peki siz neyi oluyorsunuz?
~ kendisi amcamdı.
- peki birinci dereceden akrabasını alabilir miyim? kızı, oğlu, eşi?
~ maalesef hiç kimsesi yoktu. konu nedir?
ısrarla sorumu es geçiyor beriki.
- peki siz bu hattı ne zamandır kullanıyorsunuz?
~ kullanmıyorum, çalınca açtım. peki konu nedir? 
- konu amcanızın kimliği.
~ eh, artık kimlik lazım değil nasılsa, diyerek ben bu geyiği sürdürmeye niyetliyim, ama bir yandan da ya gerçek polisse, boku yedik gibisinden de düşüncelere de gark olmuyor değilim. ama neyse ki, karşı taraf da emin olamıyor durumdan ki, çat diye kapatıyor. 
tabii hemen ardından 155'e numarayı bildiriyorum. polis de soruyor bana, "dolandırıcı olduğunu nasıl anladınız?" diye. ne, nasıl yani?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Aman be yeğen, suyunu çıkarmışsın valla:( şaka yapayım dedim. hay demez olaydım buna bir de polis karıştı. ne olcak şimdi :((

zibirix dedi ki...

ahahaha, ciddi misin sen? cidden benle kafa mı buldun sen?

Adsız dedi ki...

ciddi mi? değilim be yeğen. nasıl kandıramamış bu adam seni :))

Yasin YILMAZ dedi ki...

Polisin dolandırıcı olduğunu nasıl anladın sorusu çok tuhaf değil bence? Koruma isteyen, kocasının kendisini ölümle tehdit ettiğini söyleyen kadınların korumaya ihtiyacı olduğunu kadın öldükten sonra anlayan bir teşkilat bu...

zibirix dedi ki...

doğru diyorsun yasinciğim :)