14 Ekim 2006 Cumartesi

sokakların en asil bekleyeni: mırnav

Bu kediler şaşılası canlılardır vesselam.

Çocukluğum pek çoğuyla iç içe geçmiş, çeşit çeşit renk renk sokak kedisini evimde barındırmış, -ilki bir hayli acemiliğime gelmiş olsa da-
üç kez olmak üzere de "kedi ebeliği" yapma tecrübesine erişmiş biri olarak, artık her mırlamayı, her hareketi anlar vaziyete eriştim dediğim anda dahi beni şaşırtmayı becermişlerdir.

Son onbir yılımı sokaklardan zoraki evime misafir gelmiş, sonra da beni misafir kılmış bu türün iki "soysuzuyla" geçirdim. Biri onbir yaşını Haziran'da doldurmuş, nedeni veterinerlerce tüm tetkiklere rağmen anlaşılamayan körlüğe artık alışmış olan bey kedimiz Cupcup, diğeri de bu ay dolu dolu onbir senesini çeşitli kutlamalarla dolduran hanım kedimiz Alacakız.

Benim haylazlar vakit oldukça burada yer alacaklar, bol bol anlatacağım onları. Onbir yılın hikayesi tek yazıda biter mi, anlatılacak neler var neler !...
Cup'un kör olduktan sonra huysuzluklarını mı istersiniz, Alaca'nın geçen seneye kadar süren azgınlıklarını mı, ya da birlikte yaptıkları dünyalar güzeli üç bebenin akıbetini mi, ilave olunan iki "üvey evlat"ın maceralarını mı, gelecek hepsi sırayla, sadece biraz sabır lütfen!

Şimdilik kediler hususuna tatlı bir girişgah mahiyetinde bir iki kelam edeyim istedim.


Hiç yorum yok: