karaköy'de yürürken objektifime yakalandı bu kerata. tamam bana paparazzi muamelesi yapabilirsiniz, ne yalan diyeyim, şimdi şu pozlara bakınca ben de kendimi öyle hissediyor gibiyim, feci yakalamışım haytayı.
beyimiz önce kıyıdaki balıkçılardan balık götürmekle meşguldü, derken oraya damlayan çıtırı gördü ve anında balığı hatuna taşıdı, önüne bıraktı, derken arkasından dolaşıp puan toplarım heyecanıyla bir hamle yaptı ve tadaaaa.
ancak saltanatı uzun sürmedi. hanım kızımız, sen misin izinsiz tepelere tırmanan diyen bir edayla bir döndü, bir ısırdı, iki tırmaladı ki, civardaki balıkçı abilerin ateşli gaza getirişlerine rağmen bizim oğlan viyaklayarak patileri yağladığı gibi gazladı ortamdan.
ah evet, tipik erkek değil mi, kıytırık hediyeyle kandırmaya çalış, ama istediğini alamayınca da anında tabanları yağla, kaybol ortadan....
yaa dünya tatlısı bir sevgiliye sahibim, ben şimdi niye giydirdim bu gariban erkek milletine?
2 yorum:
hehehehe :) bilmem Zibicim ne diye girdin/giydirdin :) bazen olaylari kendimizin yasamasi da gerekmiyor ki, etraftan gorduklerimiz yetiyor degil mi?! yada cocukluktan olan anilar bazen bilincsizce ortaya cikabiliyor....
hiç üzerime alınmıyorum valla.
Yorum Gönder