10 Aralık 2006 Pazar

Piyale Madra ve köy tutkusu


Madra'nın "Piknik"ine biterdim. Cumhuriyet okuruyken küçük zevklerimden biri minik kediyle benimle adaş kahramanın neler karıştırdığını öğrenmekti. Radikal'de "ademler ve havvalar" serisine başladığında da sevinmiştim o yüzden.

Ama Madra son üç günde yaratıcılıkta minik bir sancı
çekiyor olsa gerek ki, aynı konuyu evirip çevirip baştan ele almış.
İki kadın, ki aynı kadınlar felsefenin derinliklerinde seyir eden bir sohbetin içindedirler...

Evet anladık köy insanı pek mutlu, bebelerini büyütür, dalyan gibi pos bıyıklı kocasıyla halvet olur vs vs, ama bunu bize üç gündür üstüste tekrarlamanın manası ne?

Anlamayan Radikal okurları için bir kez daha söylüyor Madra: Bırakın okuduğunuz kitapları, mesleğinizi, bilginizi, aydınmışlığınızı, gidin köye, onbeş adet bebe doğurun, sırtınızda son bebeniz sütten kesilmeden tarlada çapa yapın, yorgunluktan iflahınız kesilmiş bir şekilde akşam da o onbeş bebenin karnını doyurun ve üzerine de bütün gün kahvede yayılmış, okey oynamış dalyan gibi pos bıyıklı herifinizden sopayı yiyin. Sonra da mutlu mutlu ekonomik bağımsızlığıını kazanmış koca kahrı çekmek zorunda olmayan şeherli kadın hayalleri kurun...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ee tabi der. torba değil ki azı, dikivereyim:)) bunu bizim köylü gadınla bi duysaa! valla canına okur piyale'nin. baya madara olur. en hafif eleştiri şöle olurdu "bunun tuzu kuru" :))