yaratıcılık yanı yüksek olanları zaten incelemeye bayılmışımdır hep.
üstelik riskleri de çok fazla bir sanat dalı: hem yakalanmayacaksın, hem güzel olacak, özgün olacak, uğraş da uğraş! hani sonradan önünden geçtiğinde
yine de, tek bir gün içinde bu kadar çok güzel grafitti yakaladığmıa mutlu oldum demeliyim, açıkçası hiç beklemiyordum.
genellikle yazıların stilize edilmiş hallerine denk geldiysem de, enteresan resimler de yok değildi. mesela akan gözüyle bu domuzcuğun bıraktığı yalnızlık ve hüzün imgesi çok güçlüydü. altındaki şekilleri çok fazla çözemediysem de, kompozisyonun tamamlayan bir ruh hali var gibiydi.
yanda ise modernize edilmiş bir adet priapus (hani şu koca
bir de tabii, ne olduğunu çözemediğim şekiller karşıma çıkıyor ki manasını bulmaya sizin hayal gücünüze bırakmayı daha münasip görüyorum.
ama dilerseniz ayak üstü ekmek arası bir buçuk karışık hayal
mesala şu sağ yandaki şekil hayalet avcılarının kocaman burnundan firar etmeye çalışan bir klu-klux-klan üyesinin acı içindeki ruhu olsa gerek.
sağdaki ise acıkmış da, etrafta beyaz bir bank dışında kemirecek bir şey bulamamış bir
peki bu sevimli suratlara ne demeli? aynı duvarın başka köşelerinde bulduğuma göre aynı grafitti sanatçısının elinden çıkmış olmalı diyeceğim ama tarz birbirini tutmuyor. üstteki ince narin iken, alttaki biraz daha şişko bir izlenim veriyor. gözler ikisinde de kendine göre bir muzır bakış içeriyor ama kesinlikle aynı değiller. kimbilir, belki de birinin yaratıcısı, öbür suratı görünce, yalnızlık çekmesin diye yanına arkadaş çizmiş diyeceğim de niye o kadar uzağa çizmiş, işte on çözemedim.
siz çöze durun, ben yeni grafittilerin peşine düşmeye gidiyorum.
2 yorum:
heheheh cok hoslar :) sagol Zibicim paylastigin icin ;)
herhalde Banksy i biliyorsun...bilmeyen bi bakiversin ;)
Yorum Gönder