daha önce bahsetmiştim benim kaçık kapı komşumdan, hani kimin ışığını görse, zilini çalıp kapı otomatiği niyetine kullanıyor diye.
geçenlerde piyango yine bana çıktı. tam da merdivene tırmanmış yüklükten bir şeyler indiriyordum, zilin çalınmasıyla boş bulundum, bir kaç basamak birden kaydım aşağıya. o kızgınlıkla açtım kapıyı, bekledim bunu. sonraki diyalog da şöyle gelişti:
ben - lütfen bir daha çalmayın benim zilimi
kaçık komşu - ne var yani, daha önce çaldık mı!
vay alçak, nasıl anılarımıza ihanet eder de onlarca defayı unutursun?
b.- ilk değil, ama son olsun lütfen!
k.k. - nolmuş yani çaldıysak, zilin mi aşındı!
b. - herkesin durumu uygun olmayabilir, açamayacak halde olabilir.
bu aşamada bağırmaya başladı beyimiz!
k.k. - tamam kes, çalmayız bir daha!
b. - nazikçe rica ediyorum, terbiyesizleşmenin anlamı yok ki.
ben de bağırarak cevap verdim ve karşılıklı kapıları çarparak kapattık.
ben artık kapı otomatiği düşmanından kurtuldum diye seviniyordum tabii, ama erken sevinen erken şaşarmış:
o günden beri evde olduğumda muhakkak kapıyı bir kaç çarptığını duyurma şerefine nail ediyor beni!
başlarda eğleniyordum, hatta ard arda üç kez o kapıyı hangi bahaneyle açıp açıp yine çarpıyor diye gözetleme deliğinden bile dikize yatıyordum. ama yavaş yavaş germeye başladı.
acaba kapı haklarının ihlalini neden göstererek aih'ye mi başvursam? yani akh bölümü vardır ümidiyle...
yazık değil mi bu güzel kapıya?
1 yorum:
:\ Bravo valla! Yurdum insanindan gene guzel bir ornek...adam baskasinin hayatina boyle diledigi gibi girebilecegini ozumsemis ve utanmadan da zilin mi asiniyor diye okuzce bir soru ile yanit veriyor ... Zibicim cok icten olarak soyluyorum kolay gelsin canimcim...umarim bi gun seni katil edecek duruma getirmezler, eger o duruma gelirsen de ne olur cik gez dolas derin nefes al...
Yorum Gönder