28 Mart 2007 Çarşamba

savaş...

Öğrencilerime savaş hakkındaki fikirlerini sormuştum, o kısıtlı yabancı dilleri ile bir döktürmüşler, öyle bilinçli bir biçimde yaklaşmışlar ki, ödevleri okurken aldı beni bir düşünce...

Irak işgalinin beşinci yılına girildiği bir zamandayız!

Belki söyleyeceklerimin hepsi klişeden ibaret olacak ama biz sıcacık evimizdeyken onların yaşadığı acılar bize ulaşmıyor!

Geçen yaz Almanya'da katıldığım seminerde - ki yabancı dil dersinde bilgisayar
kullanımı üzerineydi - Iraklı bir kadın da vardı. Ellisinde, yılların hocası. Seminerin sonunda hepimizi ağlatan şu lafları etmişti: Burada öğrendiklerimin hepsi çok güzel de, mevcut olan bir kaç tane bilgisayarımız var, ama onlar için de elektriğimiz yok artık. Ben bu öğrendiklerimi uygulayamacağım.

Seminer salonundan ağlayarak gitmiş, bizlerse yaşadığı gerçekliğin bambaşka bir platformunu, belki de en hafif platformunu idrak etmenin çaresizliğinde kalmıştık...

O kadar mı çaresiziz gerçekten?

Çok değil, on, onbeş gün evvel barış şenliği yapılmıştı İstanbul'un çeşitli yerlerinde. Kadıköy Meydanı'nda yapılana gidemedim bile!

O kadar mı ruhsuzlaştık?

("Hadi oku bakalım!" diyor asker, kağıdın üzerinde ise "Amerika özgürlük getirir!" yazıyor.)

3 yorum:

Sem dedi ki...

Zibi, kendim de yaptığım birkaç küçük şeyin dışında buna seyirci kalan milyonlardan biri olarak çok üzüntülüyüm bu konuda. Yazıklar olsun bizlere
:( Umarım 5. yılını doldurmadan sona erer, hayatları darma duman olan insanlar da yavaş yavaş yaralarını sarıp normal hayata geçmeye başlarlar.

Adsız dedi ki...

Bence deneme saldırısı olarak görülmeli.Birleşik Devletlerin son zamanlardaki,dış politikasının bir devamı ve bu politika niteliksel olarak yeni bir aşamadır.Deneme saldırısı ABD'nin uluslararası ilişkilerde,!!yeni norm''dediği şeyi denemek ve oluşturmak demektir.Bu yeni norm''önleyici savaş''denilen şey(yeni normların tek başına ABD tarafından oluşturulduğuna dikkat ediniz).ABD'nin önleyici savaş doktrini tamamen farklıdır.Birleşik Devletlerin(sadece onun,çünkü başka kimsenin ona hakkı yoktur)kendisine karşı potansiel tehlike olduğunu iddia ettiği herhangi bir ülkeye saldırma hakkı vardır,çünkü yakın gelecekte dünyayı kuvvetle yönetmeyi ummaktadır ve böyle bir norm oluşturmuştur.Irak sadece bir örnektir,önemli olan bundan sonrakiler için ne yapılabileceğidir.Yurdanur. (Kuşadalı)

Adsız dedi ki...

Dun aksam televizyonda bir program vardi Ermeni soykirimi ile ilgili, Turkiye nin bunu halen kabul etmediginden felan bahsediyordu...ayrica Amerika nin Irak ta yaptiklarindan da tabii...nothing personal it is strictly business...alis veris halen yogun hiziyla devam etmiyor mu ;/ onemli olan da bu zaten... :(