Diyeceksiniz ki, bu Cup kedi değil mi, nasıl su manyağı olur? Olabiliyormuş işte... 37 yıllık ömrümde nice kediler oldu, ama böyle su meraklısı olmadı.
Daha bebekliğinde başladı bunun Esther Williams'a özenmesi. O zaman kurnası olan bir evde otururdum, bizimki de minicik boyu ile kurnanın kenarına tırmanır, damlaları (evet damlayan musluklardan ezelden beri neler çektiğimi bir Cup bilir bir de ben!) yakalamaya çalışır, sonra da cumburlop düşerdi yarı dolmuş kurnanın içine. Üstelik o zamanlar çıkamayacak kadar minikti! Kaç defa ıslak bir halde, tırmanmaya çalıştığı kurna kenarında canhıraş miyavlarken buldum.
Kaç kez anlatmaya çalışmıştım oysa kendisine, ağda bile yaptırsa asla Esther gibi bir vücuda sahip olamayacağını. Ama beni kim dinler!
Bunun su merakı büyüdükçe de devam etti. Banyo her zaman gidip başını dinlediği bir mekan oldu hazretin. Kapısını kapalı tutsam, başımın etini yer açtırır. Üstelik banyonun her yanına sahip olmak ister. Son iki evimin duşa kabin kapısını örtmek hayal oldu. Kapadığım anda basıyor yaygarayı!
Neymiş, beyefendi orada da sefa sürecek. Üstelik damlayan musluğum da yok şimdilik.
Eh anlayan beri gelsin!
4 yorum:
baksana bu önceki hayatında insan falan olmasın...hani duşa kabinin kapılarını falan örttürmüyormuş ya...sana aşık mı acaba garibim de sen farkında değilsin hala:)))
O bana bebekliğinden beri aşık, ilk üç ay zaten anası sandı, eh gözlerini ilk açtığında beni gördü garibim, napsın! Tabii taa ki dışarı çıkıp başka bir kedi görene kadar sürdü bu yanılsama!
Aaa, bu kendini kral falan sanıyoo, orayı taht gibi kullanıyor valla:)
Bence Cup dünyanın en ilginç kedilerinden biri. Onada bir blog açılsın ve her gün o patileriyle bize anılarını yazsın. O bunu yapabilir:))
Yorum Gönder