3 Mayıs 2007 Perşembe

komşu şehrin incileri

Tonton babamın mezarına giderken minibüsten yakaladıklarımı aynen ifşa ediyorum:

İlkin şu şovenist internet cafe gel beni yaz der gibi bakıyor gözümün içine.
Hani adeta minibüsten inip içeri giresim geliyor.
Ama muhtemelen tespih zorunluluğu getirmişlerdir. Üstelik öyle şakkada şukkada da çevirebilmek gerekir o tespihi ki ben kesin çuvallarım.

Yalnız bıyık burkma mecburiyeti de varsa işte onda hepsine fark atarım. Halihazırda yolmamışım bıyıklarımı, burktum mu biter bu iş!

Yola devam edince minibüsten inmediğime seviniyorum nedense, çünkü bloguma layık bir görüntü çıkıyor karşıma. Minibüs şöförü de jest yapıp yavaşlıyor rahat çekeyim fotoğrafı diye.
Fotoğrafı yamuk çektim diye tasalanmayın, yandaki ağaç yeterince ifade ediyor evin aslında nasıl durması gerektiğini. Ama nedense kaykılmış, ense yapar konumunda duruyor.

İçinde yaşamak nasıl bir şeydir acep?
Düşünsenize, çayı masaya koyuyorsunuz, ağzınızı da masa kenarına dayıyorsunuz, hoooop çay bardağı ile birlikte ağzınızda (şşşt höpürdetmeyin ama ayıp oluyor!). Ya da yatağa yatıyorsunuz gece, ama sabah kendinizi yataktan düşmüş de duvar kenarına yuvarlanmış bir halde buluyorsunuz. Tepedeki lamba da zaten masayı değil, duvarı aydınlatıyor. İşin en komiği de, evin erkeği artık kenefi tutturamayınca bahane bulmak zorunda değil!

Not: Aslında önce yorumların gelmesini bekleyecektim ama hadi açıklayayım durumu: Evin kayma nedeni altında eskiden bir kuyunun bulunuyor olmasındanmış. Yani ev, petrol kuyusu bulmuş gibi keyifinden kaykılıyor...

8 yorum:

Sem dedi ki...

Zibirixciim, bir yazıda benim bloga yazıversen diyorum; walla blogumun boynu bükük kaldı ne zamandır ;'(

O fotoların yerine burkma bıyıklı fotonu görmeyi isterdim doğrusu:))) Eve gelince, sen dışardan öyle durduğuna bakma içerde zemini düzgündür. Hani uydulu tarafı çökmüş olsa uydudan olmuş dicem ama değil. Sonra merak ettim neden ön satıh tamamen boyanmamış. Umarım Banu, Ori, Pina yada memur bu ve benzeri konularda beni aydınlatır:))

orininseyirdefteri dedi ki...

Aaa, sen kapıya kadar gelde içeri girme, aşkolsun yeğenim:( insan bi içeri girerde çayımı içer di mi ama kim sana tesbih sorar, bıyık burar beaa:)) biz dört arkadaş (üçü bilgisayarın içinde) maçakızı oynuyorduk, sende katılırdın ya neyse bir başka zaman uğramamazlık etme bak, darılırım:))
Yeni fotolarla şenlendirmisin bloğunu, çok daha güzel olmuş. Şu ev de belliki depremde yan yatmış çatısını o vakit kaybetmiski yeniden ilave etmişler tabi sıva yapılmamış.

Sem dedi ki...

Noldi Banu kardeş göremiyoruz o çok sevdiğimiz tatlı yorumlarını? Biraz da yesil ördek ben mi olayım dedin yoksa? :)))

Adsız dedi ki...

aciklaman yorumlardan sonra geldi zaten, niye bekledin?

Adsız dedi ki...

arkidisler bence bu binaya sanatsal acidan bakarsak, icinde yasayanlarin ne kadar egzantrik insanlar olabilecegini hayal edebiliriz, yada evin yamuk olmasi kisilerin yamuk omurgalarinin oldugunu dusundurebilir, belki de o evde kalanlar bilim adamlaridir ve insanin katlanma kapasitesini olcuyolardir...Banu

Adsız dedi ki...

Oricim bi dahaki sefer cama yakin oturun maco grubu olarak, benim bildigim macolar gelen gecene alici alici bakmayi gorev bilir, ne o siz yeni moda internet felan yapip kamuflaja mi girmisiniz yoksam :)

sem dedi ki...

Zibicik bana Ori'nin açıklaması daha mantıklı geldi, onun icin ben ondan alim:)) Banu kardeşimizin dönüşü ise beni ziyadesiyle memnun etti. Umarım bida kendini böyle uzun süre merak ettirmez:)) Yanız açıklamaları pek inandırıcı gelmedi bana. Bilim adamları bürokrat oluyorlar biraz; resimdeki gibi bir evde kalıp, dayanma kapasitesi falan ölçeceklerini pek sanmam. Ama kobay falan kullanılıyor deniliyorsa inanırım bak:) Aslına bakılırsa eger kobaylara acı, hastalık ve zarar veriliyorsa kobay kullanımına karşıyım. Ori'ye ise maço imajını pek yakıştıramadım doğrusu. Belki maçoluk öğrenmek içim gidiyordur o kıraathaneye. Sonra da Maço Ori diye yazacaktır blogunda:))

Adsız dedi ki...

hahahahahah valla Sem Ori kendi kasinmis :) kahvedeyim diyen oydu :) kobaylar da bizleriz yav, bisey olmaz insanlara yasarlar, ne yamukluklara dayanmisiz beaaa ;))
Bu arada ilk sozlum basarisiz gecti malesef, o yuzden yazamamistim, sinirden duvarlari kemirdim bende :) kobay olmak kolay degil goruyonuz, suur gidince saldiriyo insan boole :)