25 Nisan 2007 Çarşamba

dayak, şiddet vs..

Yok bu sabah keyifli bir yazı yok benden sizlere!

Henüz kahvaltıyı ederken alt katta bağrışmalarla sıçradım. Bodrum katta oturan anne oğulun evinden geliyordu sesler.
Anne oğul diyorum, ama bu insanlık dışı mahlukata oğul demek ne kadar doğru? Gün geçmiyor ki, annesine küfürlerle bağırmasın! Belki dövüyordur da...


Bu sabah ağlama sesleri de geliyordu. Koşturdum hemen yöneticinin kapısına. Ama nedense böyle zamanlarda ya evde olmuyor, ya da belki de kapısını açmaktan çekiniyor.


Elim telefona gitti, polisi çağırayım diye, ama bu mahluk öğrenirse şikayet edildiğini, beni rahatsız eder diye çekiniyorum.

Böyle zamanlarda erkek olmadığıma hayıflanıyorum işte. Ne güzel yapışırdım şunun yakasına, o annesine bağıran çenesini de dümdüz ederdim...

Sonra gazeteyi açıp karısına öldüresiye işkence eden adamların salıverildiği haberleri görüyor ve böyle bir ülkede olmanın ağırlığı altında eziliyorum...

2 yorum:

Sem dedi ki...

Zibi, linkteki haberi okudum ve gözlerime inanamadım. Adam keserle vurduğunu iftira ediyor, gerekirse öldürürüm zaten boşanacağım diyor karısı için. Buna rağmen ifadesini alıp serbest bırakıyorlar.

İnsan canı, kadının canı bu kadar mı değersiz?

Adsız dedi ki...

siddet hele ki evlilik ve aile ici siddete goz yuman ahlaki ve yasayi kiniyorum ,utanc verici...Istanbul da halen Mor Cati gibi yerler var mi?....